Çeviren: Tayfun Esmer
Düzenleme: Mehmet Güder
Skyrim zaferleri süresince [1.Çağ 240 – 415], kuzeydeki Ulukaya ve Rüzgartepe ‘deki kuzenlerinin zaferlerini ve servetlerini kıskanan hırslı Highland kontları, güneydeki Jerral Dağlarının oluşturduğu engeli aşmak için fırsat kolluyorlardı. Jerall Dağları’nın çok büyük bir engel olduğunun ispatlanmasının yanı sıra, Cyrodiil’in kuzeyi, büyük ölçekli bir Kuzeyli istilası için çok zayıf bir ödül olacaktı. Ancak Alessia, zengin topraklar ve ticaret ayrıcalığı sözü vererek, paralı askerler olarak birçok Kuzeyli ve Breton savaşçı grupları kiraladı. Kuzeyli ve Breton savaşçıları ile Savaş büyücüleri, zafer kazanmış olan Alessialı Cyrodiillerin aralarına yerleştirildikten hemen sonra, hızlı bir şekilde huzurlu ve zengin Nibenean kültürünün bir parçası haline getirildiler.
Alessia’ya, köle ayaklanması için Sancre Tor’da ilahi bir ilham geldi ve kutsal şehrini de burada buldu. Sancre Tor madenlerinden biraz servet sağlandı ama verimsiz toprak ve sert iklim koşulları yüzünden uzak dağlardaki yerleşim bölgelerine, Anakara’dan yiyecek ve mal stoklanması gerekiyor, daha uzakta ise, Jerrals’ın birkaç geçidinden bir tanesinde yer alan Skyrim ile olan istikrarsız ilişkileri, talihlerini belirliyordu. Skyrim ile ilişkiler iyi olduğu zaman, ticaret ve kurulan ittifak sayesinde işler yolunda gidiyordu. İlişkiler limoni olduğu zaman ise, Kuzeyliler tarafından kuşatılmaya ve işgale karşı savunmasız kalınıyordu.
Alessian’ın emri ile reddedilmesi üzerine (yaklaşık 1.Çağ 2321), Cyrodiil’in dini idare makamı, güneye, İmparatorluk şehrine taşındı ancak Sancre Tor, Septim Hanedanlığı yükselene kadar geride bir dağ kalesi ve büyük bir dini merkez bıraktı. 2.Çag 852’de, belirli aralıklarla işgale uğrayan şehir, yine bir işgal altındayken, Skyrim ve Ulu Kaya saldırıları yüzünden kan ağlıyordu. Kral Cuhlecain, şehri tekrar ele geçirmesi ve kuzeyli işgalcileri kovması için yeni generali Talos’u gönderdi. Talos’un, şehri tekrar ele geçirmeye çalışması süresince, Sancre Tor harap edildi ve gözden çıkarıldı. Bölgenin stratejik zayıflığının farkına varılmasıyla, General Talos –sonrasında Tiber Septim– Sancre Tor’dan kesin olarak vazgeçmeye karar verdi ve onun hükümdarlığı boyunca, ne şehri ne de kaleyi tekrar kurmak için hiçbir çaba sarf edilmedi.
Alessian tarihçileri, Sancre Tor’un sihirli bir şekilde tanrılar tarafından gizlendiğini ve korunduğunu iddia ettiler. Kuzeyli işgalciler tarafından defalarca yenilgiye uğradığını ve işgal edildiğini yazan Sancre Tor kayıtları ise, bu iddiayı yalanlar nitelikteydi. Kalenin girişi gerçekten de bir büyücülükle tarafından gizleniyor ve kale ile kalenin labirente benzeyen yeraltı bloğu, büyülü tuzaklar ve illüzyonlarla korunuyordu. Ancak tüm sırları, bunları kendi elleriyle yapan Breton tılsımcıları tarafından, şehri kuşatan Kuzeylilere ifşa edildi.
Efsane Sancre Tor’un devam eden bir özelliği, Reman imparatorlarının antik mezarlarıdır. Akaviri işgalcilerinin yenilgisinin ardından Sancre Tor, Reman Cyrodiil ve torunları olan Reman II ve Reman III yönetimi altında, zenginliğin ve kültürün kısa süreli olarak tekrar canlanmasının keyfini sürdü. Kendisine kadar olan soyunu takiben ve gelenek gereği, Aziz Alessia, Sancre Tor’un altında yeraltı mezarlığına gömüldü.[1] Reman, antik kalenin yeraltı geçitlerinin derinliklerinde cenaze törenlerine ait, karanlık ve görkemli yerler kurmuştu. Son Reman imparatoru olan Reman III de, Kralların Madalyonu (bknz: Tamriel : Kralların Madalyonu) ile birlikte buraya gömüldü.
Sancre Tor’un yağmalanması süresince, General Talos’un Kralların Madalyonunu, Reman III mezarından tekrar ele geçirdiği söylendi. Din alimleri, Reman Hanedanlığının çöküşüne kadar uzanan ve uzun asırlar boyunca süren politik ve ekonomik kargaşaları, Kralların Madalyonunun kayıp olmasına yoruyor, Cyrodiil İmparatorluğu’nun üçüncü çağda canlanışını, Tiber Septim’in Kralların Madalyonunu Reman III mezarından ele geçirmesine bağlıyorlar.
Sancre Tor, üçüncü çağdan beri harabelerin içinde uzanmış bir vaziyette ve etrafını saran bölge neredeyse bomboş. Artık kuzey ile olan tüm bağlantı Chorrol ve Bruma geçişleri arasında, Sancre Tor kalesi ile yeraltı geçitleri çeşitli vahşi goblin kabilelerin sığınakları haline geldi.
[1]Aziz Alessia’nın İmparatorluk Şehrindeki Tek Tanrı Tapınağı’nda gömülü olduğuna dair kuvvetli bir inanış var. Aziz Alessia’nın gerçekte nerede gömülü olduğunu ise bilinmiyor.