Yazan: Torhal Bjorik
Çeviren: Onur Kurtuluş
Tamriel’de en son Tiber Septim zamanında ejderhalar görülmüştü. Tiber Septim, kalan birkaç ejderhayla ona hizmet ederlerse onları koruma sözü veren bir anlaşma yaptı. Onun sözüne rağmen ejderhalar avlandı ve kılıçtan geçirildi. Son birkaç tanenin Tamriel’den kaçmış olduğuyla veya soylarının tamamen tükendiğiyle ilgili net bir bilgi yok.
Ejderhaların nasıl ortaya çıktığıyla ilgili güvenilir bir hikaye yok. Dremora’ya göre, Fısıltılar Koleji’nin yaptığı araştırmada bulduğu sonuç, gelmişlerdi ve buradaydılar. Ebedi yaşam, değişmezlik ve yenilmezlik. Doğmadılar veya yumurtadan çıkmadılar. Eşleşmez ve üremezler. Ejderha yumurtası veya Ejderha yavrularına ait bilinen hiçbir örnek yok. Iliac Bay’de bununla ilgili söylentiler vardı ama hepsinin yalan olduğu kanıtlandı. Yumurtalar, başka sürüngenlerin yumurtası çıktı. Küçük ejderhalar, en büyük kertenkelelerin boyutundaydı ve bunların gerçek ejderhalarla alakası yoktu.
Doğmasalar da ölebiliyorlardı. Elflerin Çağı’ndaki Ejderhalar Savaşı’nda büyük kısmı yok edildi. Birinci Çağ’ın sonlarında Akaviri istilacılar, İmparator Reman tarafından yenilmeden önce ve sonra birçok ejderhayı avladıklarını ve öldürdüklerini söylediler. Bazı kaynaklar, Akaviri’nin ejderha öldürme büyülerini getirdiklerini söylerler. Diğerleri de kurnazca kapanlar yaptıklarını. Bir hikaye de nadir bir zehirden bahseder.
Ejderhaların en güçlü silahının, ateş nefesleri olduğu bilinir. Çünkü üstünde uçup kafandan aşağıya yakıcı ölümü yağdırabilirler. Bu yüzden okçu ve büyücülerin onları avlaması gereklidir. Çok az karşılaşılsa da bazı ejderhaların dondurucu bir buzlu nefese sahip olduğu bilinir. Raporlara göre ejderhalar ikisinden birini yapabilir, ikisini birden yapamazlar.
Çoğu insan ejderhaların saf canavarlar olduklarını düşünürler. Bununla birlikte, mantıksal yönden bakıldığında Tiber Septim’in onlarla anlaşabilmesi için bir dile sahip olmaları gereklidir. Ayriyeten tarihi kayıtlar da ejderhaların çok zeki olduklarını gösterir. Kendi dilleri vardı ama insanların ve elflerin dillerini de konuşabiliyorlardı.
Reman’ın kayıtlarında, ateş üfleyen veya tüküren ejderhalardan bahsedilmektedir. Son edinilen bilgilere göre anlatılan ejderhalar, dondurucu patlamalar da yapabiliyorlar. Daha uçuk hikayelerde ise fırtınalar başlattıkları ve zamanı durdurdukları anlatılır. Bunlar, efsaneler ve peri masalları gibi görmezden gelinmelidir. En güçlü silahlarını saymasak bile, neredeyse delinmez derileri, granite benzer dişleri ve pençeleri rakiplerini korkutmaya yeter.
Son ejderhanın öldürülmüş olmasıyla ilgili bir karışıklık vardır. Son birkaç tanesinin birden ortadan kaybolduğu söylenir. Bazı hikayelere göre, bir ejderha kralının, insanların yerine hepsini öldürdüğü söylenir. Doğruluktan çok uzak hikayelerden biri de, Tiber Septim’in onların özünü emdiğini ve tanrılığa yükseldiğidir. Gerçek sebebi bilinmese de hepsi gitmiştir. Asırlardır bir ejderha bile görülmemiştir. Ejderha kemiklerinin, taşlara, uçurumlardaki ve mağaralardaki kayalıklarla kaynaştığını gösteren birkaç örnek vardır. Bun kanıtlar da anlatılan hikayeleri inkar edilemez yapmaya yeter.