Çeviren: Oğuz Ayyıldız
Hayatının 29. Yazında, Dişi Avcı Fjori, savaş meydanında savaşlordu Holgeir ile karşılaştı. Kimse ne için savaştıklarını hatırlamıyordu, o kadar büyük hale gelmişti ki tüm rekabetleri ve anlaşmazlıkları aşklarının gölgesinde kaldı. Güçleri tükenene kadar mücadele ettiler, yoldaşları pür dikkat izliyorlardı ta ki Fjori’nin kılıcı ve Holgeir’in baltası körleşinceye kadar görünen eşit durumda olduklarıydı.
Kartalın kendi arkadaşlarını bulduğu gibi, Fjori’de kendini Holgeir’de buldu ve ormanın kabileleri için barış zamanıydı. Fakat yazın o sıcaklığını, kışın titreyişine bırakması gibi bu barış da geçmişti.
Fakat Yılan geldi ve Holgeir’i ısırdı, zehir damarlarının derinlikliklerine akıyordu.
Bir balina Fjori’nin karla kaplı dağlardan, sahile gelişini selamladı.
Akavir’den bir iksir edindi ve ivedi bir şekilde ormana döndü.
Holgeir Sovngarde’nin meltemlerinin kokusunu aldığı sırada, Fjori iksiri ona verdi ve çabucak iyileşti.
Ama Fjori iksirin son damlasını Holgeir’e içirirken yılan onu ısırdı ve yolculuk nedeniyle yorgun düştüğünden anında atalarının yanına göçtü.
Holgeir’in acısı o kadar büyüktü ki bir lahit inşa etti ve tamamlandığında, onun yanına katılma umuduyla hayatına son verdi.