Oblivion Krizi döneminden bir hikaye
Çeviren: Cem Filiz
Dremora genç delikanlıya küçümseyerek baktı. Onyedi ya da onsekiz yaşlarında görünüyordu, tam erkek bile sayılmazdı.
“Sen mi? Beni sen mi çağırdın?”
“Annem büyüler konusunda yetenekli olduğumu söylüyor. Bir gün bir büyücü olacağım, hatta Baş Büyücü!”
“Annen sihir hakkında ne bilir ki çocuk?”
“O da bir sihirbaz! Gizemli Sanatlar Üniversitesi’nde Tılsımcı.”
“Ah. Gizemli sanatlarda başka bir amatör daha. Eminim ki annen gayet sıradan biridir.”
“Kapa çeneni! Tomarı okuyorum. Sana ne yapacağını söylemem gerekiyor.”
Dremora karşılık veremedi. Emir gereği sesini bağlamaya mecburdu.
“Sihirli bir elbise nasıl yapılır bilmem gerekiyor. Annemin doğum günü için lazım.”
Dremora sessizliğini bozmadı.
“Bana anlatmak zorundasın. Kurallar böyle.”
Çocuk bu cümleyi söyleyince sessizlik mecburiyeti kalktı ve dremora cevapladı, “İlk olarak bir ruh cevherine ihtiyacın olacak. Bende bir tane var ve böylesine güzel bir amaç uğruna onu sana vermekten memnuniyet duyarım.”
“Gerçekten mi? Tamam. Peki ruh cevheri neden gerekli.”
Gizli bir gülümsemeyle dremora çocuğa siyah renkli mat bir ruh cevheri uzattı.
“Hareketsiz bir nesneye sadece büyü yaparak, istediğini elde edemezsin. Sihir ayrıca niyet, arzu ve duygu içermelidir. Ruh tılsıma güç verir. Ruh ne kadar büyükse tılsım da o kadar güçlü olur.”
“Peki bu ruh cevherinin içindeki ruh ne kadar büyük?”
“O boş, içinde bir şey yok. Senin onu, ruhla doldurman gerekiyor. En büyük ruhları kolaylıkla içinde tutabilir. Bunu nasıl yapacağını biliyor musun?”
Asık bir suratla “Hayır” dedi delikanlı.
“İzin ver sana göstereyim. Böyle bir büyü yapman gerekecek.”
Parmaklarının arasından ruh kapanı büyüsü akıverdi ve delikanlının etrafını sardı. Çocuğun biranda gözleri büyüdü.
“Hiçbir şey hissetmiyorum” diyerek yakındı.
Pençelerini çocuğun göğüs kafesine geçirdikten sonra “Peki ya şimdi?” diyerek cevapladı Dremora. Göğsünden koparılıp çıkarılmadan önce kalbi sadece bir kez atabilmişti.
Dremora, çocuk ölür ölmez çabucak siyah ruh cevherini kavradı. Çocuğun ruhu kaçmayı denedi ama büyünün kapanına takıldı ve cevherin içine doğru sürüklendi. Sadece siyah ruh cevherleri insanların ve elflerin ruhlarını hapsedebiliyordu.
“Anlaşılan annen sana, çağrılan bir dremoranın teklif ettiği hediyeyi asla almaman gerektiğini söylememiş” dedi cesede bakarak. “Bir dremoranın teklifini kabul edersen çağrı kırılır, kural kalkar ve çağrılan özgür kalır. Şimdi hadi gidip anneni bulalım. Bir siyah ruh cevherim daha var.”