Yazan: Abdul-Mujib
Çeviren: Merve Koç
Seyahatlerimde, ki çok fazlalardır, İmparatorluğun farklı vilayetlerinde çok değişik halklar ve kültürlerle karşılaştım. Ve her birinde, o vilayete özgü yönetim metotları ve liderlik geleneklerini gördüm.
Örneğin Kara Bataklık’ta, Argonya Kralı; halkın haberi olmadan, tehditleri gizlice yok etmesi için Gölgeavcı Suikastçıları’na güvenir. Cyrodiil Vilayeti’ndeyse İmparator direkt olarak yönetiyor olabilir ama Kadim Konsey’ine verdiği güç de hafife alınamaz.
Son zamanlarda Skyrim’e, Kuzeylilerin sert ve soğuk diyarına yaptığım bir yolculukta bu güçlü, gururlu halkın benzersiz yönetilişine tanık oldum.
Görünüşe göre, tüm Skyrim vilayeti “mevki” denen alanlara ayrılmış durumda ve her mevki bir antik şehirde bulunuyor. Her bir şehri, Mevkibeyi denen krallar yönetiyor.
Skyrim’deki Mevkibeyleri, bütünüyle, hiddetli görünüyorlar. Tahtlarında oturmuş; adalet dağıtmaya ya da vahşi kurtlar veya bir yerleşim yerine çok yakın dolaşan devler gibi tehditleri bastırmak için ordular göndermeye hazırlar.
Mevkibeyleri’ni gözlemlerken her birinin kendine özgü kişiliği ve yönetim biçimini fark ettim. Fakat Nord liderlerinin acımazsız barbar namlarını düşününce, her Mevkibeyi’nin bu derece düzenli yapıda bir sarayının olmasını beklemezdim. Tahtta oturan kişi o olsa da özel ve önemli görevlerde çalışan bir sürü görevlisi de var.
Saray büyücüsü, Mevkibeyi’ne sihirle ilgili konularda akıl verir, hatta ziyaretçilere büyü bile satar. Kahya, Mevkibeyi’nin birincil danışmanıdır ve genellikle sarayın, şehrin, hatta mevkinin yönetiminde olağan hallerle ilgilenir. Yaver’e ise kimse başkaldıramaz; o, Mevkibeyi’ni korumaya gerekirse canı üzerine yemin etmiştir ve onurlu liderinin yanından çok nadir ayrılır.
Fakat Mevkibeyi her ne kadar güçlü ve etkileyici olursa olsun, Skyrim’in asıl gücü Ulu Kral’ından gelir. Ulu Kral herkesin yöneticisidir ve Münazara Meclisi denen Mevkibeyleri’nden oluşan bir heyet tarafından kendi aralarından seçilir.
Aslında, Ulu Kral İmparator’a bağlılık yemini ettiğinden ve Issızkent de İmparatorluk kültürü ve politikasından en çok etkilenen şehir olduğundan Issızkent Mevkibeyi nesillerdir Ulu Kral olarak seçilir. Bu durumda Münazara Meclisi tiyatral bir formalite olarak görülebilir.
Fakat, Skyrim’i terk etmek için hazırlandığım sırada bile havadaki değişimi, iyi Kuzeyli insanının kaygısını hissedebiliyordum. Çoğu, İmparatorluğun topraklarında hala hüküm sürmesinden hoşnut değildi. Ak Altın Antlaşması’na -Aldmeri Hükümdarlığı ile İmparatorluk arasında yapılan barış antlaşması- göre Dokuzuncu İlah olan Talos’a tapmanın yasaklanmasıyla anlaşmazlık iyice büyümüştü.
Skyrim’in Mevkibeyleri şehirlerini ve kendilerini de Ulu Kralları yönetedursun, acaba Münazara Meclisi gün gelip de -çoğu kişinin dediği gibi- İmparator’un “Issızkent Kuklası” olmayan yeni bir Ulu Kral seçecek mi?
Eğer o gün gelirse Skyrim’den uzakta, kendi evim olan Balyozyurt’ta olmaktan mutluluk duyarım. Böyle bir karar iç savaşa yol açabilir ve korkarım bu tarz bir anlaşmazlık şiddet ortamı oluşturup güzel Kuzeyli halkını parçalayabilir.