Çeviren: Kadir Tepe
Bir Bülbül olarak, parşömen kağıda tüyü koyup, tarikatımıza ilişkin bilgiler kaydetmeye kendimi mecbur hissediyorum. Eğer bir gün Bülbülller, Tamriel’den yok olup giderse, o zaman bu kayıtlar ne olduğumuz hakkında bilgi verici olsun ve amaçlarımız ve motivasyonlarımız hakkında duyular ve dedikoduları gidersin.
Yazımda tarihimiz hakkında sahip olduğum sınırlı bilgimle elimden geldiğince ilişki kurmayı deneyeceğim. Bir gün gelecekten biri bu yazıyla karşılaşıp bunu tarikatımızın varlığının kaydını genişletmek adına düzeltmesini umut ediyorum.
Hikayemiz epey bilinen bir masalla başlıyor. “Gerçek Barenziah IX” cildi “Bülbül” adında bir ozanın Kraliçe Barenziah’ı kandırarak Kaos Asası’nın yerini açığa çıkarmasını sağlayıp, sonrasında asayı kendisine almasından bahsediyor. Hikaye devamında “Bülbül”ün aslında Jagar Tharn isimli İmparatorluk Savaş Büyücüsü olduğunu ve asayı İmparator 8. Uriel Septim’i hapsetmek için kullandığını anlatıyor. Nihai amacı hapsedilen imparatorun şekline bürünmek ve onun yerine tahtta oturmaktı.
Gerçekteyse, “Ozan Bülbül” adıyla tanınan şahıs hiç de Jagar Tharn değildi. Bu kılık değiştirme ustası Drayven Indoril adında bir Bülbül hırsızıydı. Jagar Tharn, Drayven’i, Skyrim’deki en büyük usta hırsızlardan birini, Barenziah’ı baştan çıkarmak ve ondan Kaos Asası’nın yerini öğrenmek için işe almıştı. Asa Jagar Tharn’ın eline geçtikten sonra, Drayven’i yok etmeyi denedi fakat Drayven’in Bülbül yetenekleri ona kaçışında yardımcı oldu. Jagar Tharn, Drayven’i aradı fakat sonunda kovalamayı bırakıp imparatorla ilgili planlarına dönmek zorunda kaldı.
Tarihin, Drayven hikayeden kaybolduktan sonra, Jagar Tharn’a “Bülbül” demesi ilginç bir nokta. Gerçek olayların çarpıtılması Barenziah’ın hilelerinin tipik örneği. 8. Uriel Septim’in hapsinin suçunun onun omuzlarına düşüşüyle, gerçeği çarpıtıp Bülbül adlı ozanın Jagar Tharn’ın kendisi olduğu olgusunu ortaya çıkardı. Usta büyücü tarafından büyülenme masalının, usta bir haydut tarafından baştan çıkarılma olgusuna göre daha romantik olmasa da daha affedilebilir olduğunu hissetti. Bazıları ayrıca Drayven’i tarihten silmenin onun, epey hayran olduğu dedikoduları bulunan Jagar Tharn’ın şanını koruma denemesi olduğundan şüpheleniyor.
Jagar Tharn’ın kovalamasının ardından Rüzgartepe’ye kaçan Drayven, Skyrim’in sınırına epey yakın bir yerde arazisi bulunan ve bu sayede Kabirde Bülbüllük görevlerini sürdürebileceği Indoril ailesine tekrar katıldı. İndoril ailesi gücünü kaybedene ve evler arasında bir savaş patlak verinceye kadar orada kaldı. Hiç bulaşmak istemeyerek ve artık Jagar Tharn’ın tehdit olmadığını düşünerek Drayven memleketini arkada bıraktı ve bir madenci kılığında Vadi’ye yerleşti.
Drayven’in tarihiyle beraber, Drayven’in Barenziah’ı baştan çıkarmasıyla, Kara Elf Kraliçe bir çocuk sahibi oldu. Bülbül hikayesini doğru kılmak için Barenziah’ın terk ettiği bu çocuk, yetişkinliğe ulaştı ve babasını bulmaya uğraştı. Kendisine Dralsi adı verip, Skyrim’deki her taşı Drayven’in izini bulmak için aradı. Yıllar sonra, sonunda onu Shor’un Taşobası denen ufak bir madencilik topluluğunda buldu. Artık epey yaşlıydı, Barenziah’ı baştan çıkardığı dinç haydut halinde değilse de yine de Dralsi’nin babasıydı ve ona öyle davrandı. Drayven, ömrünün kalan yıllarında Bülbüllerin numaralarını Dralsi’ye öğretti.
Dralsi kendi rızasıyla Bülbüllerin Yemini’ni etti ve Nocturnal’ın hizmetinde görevlerini yerine getirdi. Sonunda kendine bir koca buldu ve birlikte adını Karliah koydukları bir çocuk yaptılar. Dralsi’nin babasının ona öğrettiği gibi, Dralsi de Karliah’ya hırsızlığın sanatını ve Skyrim’de haydut olarak nasıl yaşanacağını öğretti. Bülbül mantosunu Karliah’a bırakmak istedi ama açığa çıkarmak için uygun bir vakti beklemesi gerekti. Yeterince büyüdüğünde, Karliah daha büyük şehirde sanatını icra etmeyi arzu etti. Sonunda yolunu Vadikent’te buldu ve o zamanlar benim liderliğimde bulunan Hırsızlar Loncası’na katıldı.
Karliah Lonca’nın rütbelerine yavaşça tırmandıkça, onun gelişimini izledim ve onda annesinin metotlarını gördüm. Birkaç yıl geçtikten sonra Dralsi’nin Alacakaranlık Kabri’ni bir grup paralı askerden savunurken öldürüldüğünün haberini aldım ve böylece mantonun el değiştirme zamanı gelmişti. Mercer Frey’le birlikte Bülbül Karargahı’na gittim ve Karliah’ı Bülbüller’de göreve başlattık.
Kendi tarihimle ilişkiyi ve belki de Mercer Frey’in tarihiyle ilgili fazladan birçok bilgiyi sonraki bölümde kuracağım.