Çeviren: Cem Filiz
Toprakkalpli soylu ziyaretçiler genelde Skyrim’de at arabalarının manzarasından daha fazlasını göremezler. Bunun nedeni bu kaba, uygarlaşmamış vilayetin misafirperverlikten uzak oluşudur ama yine de Skyrim vahşi, el değmemiş güzelliklerin, harika manzaraların ve ilhan kaynağı doğa harikalarının ziyaretçilerini beklediği bir yerdir. Eğer Skyrim’i kendi başınıza görmek gibi bir niyetiniz varsa benim gibi Kader Taşları’nı arayarak maceranıza başlamanızı öneririm.
Şüphe yok ki bende olduğu gibi sizde de isimleri şaşkınlık yaratacaktır. Kasaba ve köylüler bu kadim heykeller hakkında birçok karanlık masallara sahiptir. Korkunç ve büyük güçlerin dahil olduğu ruh çağırma ayinleri ve lanetli ruhlar hakkındaki hikayeler onlara dokunmaya cesaret edenlerden yayılmıştır.
Bir zamanlar Mevkibeyi Iglof’un bana dediği gibi bu hikayeler “bir öbek mamut pisliğinden” ibarettir. Kaba bir ifade olsa da ne demek istediğimi özetliyor.
Güvende olmak için muhafızlarınızı sürekli yanınızda tutun – vahşi hayvanlar ve haydutlar hafife alınmamalıdır. Ama taşların kendilerinde korkulacak bir şey yoktur. Aksine bu taşların şehir ve yollara olan yakınlıkları onları acemi kaşifler için en uygun seçenekler yapıyor ve birçok abartılı görüşe göre bu yolculuk her zaman çabaya değecektir.
Şimdi iştahınızı kabartacak dört şehirden bahsedeceğim:
Çoğu gezgin Skyrim’e “Kuzeyin giriş kapısı” olan Helgen yolundan ulaşırlar. Kendinizi bu gelişmemiş kümeste bulursanız kuzeye doğru yapılacak bir at gezisini aklınızda bulundurun. Sizi Ilinalta Gölü’nün doğusundaki kayalıklara götürecektir. Yolun hemen kenarında Skyrim’deki bütün dikili taşlar içinde en büyük yoğunluğa sahip üç adet Muhafız Taşı göreceksin. Güneş batarken buradaki göl manzarası son derece göz alıcıdır.
Cheydinhal’dan gelen ziyaretçiler Vadikent’ten geçerler. Vadikent, Tiber Septim’in zamanından beri entrika ve hırsızlığın şehridir. Eğer Vadi’de macera arıyorsan şehri güney kapısından terk et ve güneye doğru yükselen kayalıklardan bir bakış at. Tepede bu şehrin hırsızlarının sembolü olan Gölge Taşı’nı göreceksin.
Akçay Skyrim’in kalbidir. Cyrodiil’in büyük kalelerine bile meydan okuyabilecek nitelikteki yüksek bir saraydır. Ama eğer Mevkibeyinin misafirperverliğinden sıkılırsan şehrin doğusunda bir iki saatlik mesafede Ak Nehir Vadisi’nde başka bir macera seni bekliyor. Yolun kuzey kenarında kalan bir tepenin zirvesinde Ayin Taşı’nı göreceksin. Bu eşsiz noktadan Akçay’ın ve vadinin inanılmaz manzarasını izlemek için soluklanabilirsin.
Daha deneyimli kaşifler Markarth’ı ziyaret etmeyi arzulayabilirler. Batıya doğru oldukça uzak bir noktada bulunan taştan yapılma yaşlı bir şehirdir. Enginyurt’taki Yeminli İsyanı buralarda seyahat etmeyi tehlikeli hale getirmiştir. Ama macera uğruna her şeyi göze alanlardan biriysen bu şehrin doğusunda Kolskeggr madeni’nin üzerindeki dağda başka bir dikili taş seni bekliyor olacaktır. Tırmanış zor olacaktır, zirveye varabilen her kaşif bundan gurur duyar.
Skyrim’de bunlardan başka Kader Taşları da bulunuyor. Şahsen, en uzak dağların zirvelerinde ya da güney bataklıklarının sisiyle gizlenmiş birkaç tane daha dikili taş gördüm. Ama bir araştırmayı heyecan verici yapan keşfin kendisidir o nedenle geri kalanları sana bırakıyorum. Tanrılar yolculuğunda yardımcın olsun.