Çeviren: Furkan Alkan
Sithis, ailenin başlangıcıdır. Ondan öncesi diye bir şey yoktur, yine de, tembel kölelerden ibaret olan Altmer ırkı bu “yokluğa” saygı duyup, değişik anlamlar yüklemişlerdir.
Sithis, yokluğu parçalara ayırdı; onlarla oynadı, değiştirdi, her bir parçayı birer “varlığa” dönüştürdü. Bu varlıklardan biri -kendisine “Aedra” adını verdiği arkadaşları yaratan, Anui-El isimli iblis-, diğerleri gibi yok olup gitmek istemedi, amacı ölümsüz olmaktı. O ve sadık yardımcıları, Sithis’in yarattığı her şeyi köleleri yaptılar ve kendi habis imparatorluklarını kurdular.
Bu yüzden, Sithis, Lorkhan’ı himayesi altına aldı ve onu evreni yok etmesi için harekete geçirdi.
Lorkhan, Aedra’larin zayıflığını bulmuştu, hepsi gurur ve kibir nedeniyle birbirlerinden ayrı düşmüşlerdi. Ayrıca geçmişteki yokluğa dönmek gibi bir niyetleri yoktu. Onlar sahte egemenliklerini sürdürürken, Lorkhan sürekli düşündü, düşündükçe sayısız fikir üretti. Lorkhan, kısa süre içerisinde, tüm dünyada kol gezen edindiği köleleri ve sonsuz zavallılıklarıyla, tıpkı bir Aedra gibi kendi hakimiyetini kurmuş görünüyordu. Böylece, kendini Anui-El ve Sekiz Bağışlayıcı’ya dost olarak tanıttı.
Sharmat Dagoth Ur’a bir dost gibi git.
” GİZEMLİ BİLGİLER TADOMAY’IN SİLAHIDIR.”