Çeviren: Furkan Alkan & Deniz Görmez
Kuzeyliler kendilerini gökyüzünün çocukları sayarlar. Skyrim’e Dünya’nın Boğazı derler çünkü burası göğün yerin üzerine nefesini verdiği ve onu şekillendirdiği yerdir. Kendilerini ebedî yabancılar ve işgalciler olarak görürler ve diğer halkları fethedip onları hakimiyetleri altına aldıklarında bile onlara bir yakınlık hissetmezler.
Nefes ve ses bir Kuzeyli’nin hayat özüdür. Büyük düşmanları mağlup ettiklerinde onların dillerini zafer hatırası olarak alırlar. Bunlar sicimlerin içine dokunur ve tılsımlama yerini tutarlar. Bir Kuzeyli’nin gücü, tıpkı bir Akaviri savaşçısının savaş çığlığı gibi, bir nidaya benzetilebilir. Savaşçılarının en güçlülerine “Sözler” denir.
Kuzeyli’ler bir şehre saldırdıklarında kuşatma aletleri ya da süvariler kullanmazlar; “Sözler” şehrin kapısının önünde bir araya gelip takoz şekli oluştururlar ve derin bir nefes alırlar. Liderleri savaş çığlığını koparınca, kapılar parçalanır ve baltacılar şehrin içine hücum ederler. Nidalar kılıçları bilemek ya da düşmanlara saldırmak için kullanılabilirler. Nidanın başka bir yaygın etkisi de düşmanı devirebilir ya da kontrol etme gücünü sağlayabilir.
Güçlü bir Kuzeyli savaş çığlığı ile adamlarına cesaret aşılayabilir ya da bir kükreyişiyle hücum eden bir savaşçıyı durdurabilir. Kuzeyli’lerin en ulu olanları yüzlerce fersah öteden belirli kişilere seslenebilirler ve bir nidayla yer değiştirebilirler.
Kuzeyli’lerin en güçlüleri yıkıma sebep olmadan konuşamazlar. Onlar çenelerini tutup bir işaret dili aracılığıyla ya da yazılarla iletişim kurmak zorundadırlar.
Skyrim’in kuzeyine gittikçe daha güçlü ve doğaya daha hakim, barınak ve harabelere daha az ihtiyaç duyan insanlarla karşılaşırsınız. Issız topraklarda yaşayıp her zaman rüzgarla beraber dolaşanların; Skyrim’in ve Kuzeyli’lerin esasıdır rüzgar.